5 Kasım 2011 Cumartesi

Zürih, Rapperswil, Maienfeld ve Heidihaus

İsviçre, Maienfeld, Heididorf
80'lerde çocuk olmanın belirli başlıkları vardır. Televizyon evlere 70’li yıllardan sonra girmeye başlar ve çok özel bir yere sahip olur. Geriye bakıldığında akılda kalanların çoğu televizyon programları ile ilgilidir. Günümüzün yetişkinleri olan 80'lerin çocukları; TRT'de yayınlanan çizgi filmlerden Heidi'yi mutlaka o yıllardan hatırladıklarının içinde sayarlar. Heidi bizim için bugünkü çocukların Sünger Bob'u  gibiydi. Bütün çocuklar gözümüzü ayırmadan seyrederdik. Okul bahçesinde şarkısını bağıra çağıra söyleyişimiz -tabi ki biraz uydurarak- bizi neşelendirirdi. Heidi çocukluk anılarımda kalmışken ve 30’lu yaşlarımın ikinci yarısındayken Heidi'nin büyükbabasının kulübesinin önünde durmak öyle heyecan vericiydi ki. Heidi sanki o neşeli kahkahalarını atarak sevimli kulübeden koşarak çıkacaktı. Tabi çevredeki keçiler de bu beklentiyi artırıyordu.

İsviçre’nin doğasının güzelliği ile ünlü Zürih kenti geçtiğimiz yaz üç günümüzü geçirmek için çok ideal göründü. Zenginliğini havaalanından hissetmeye başladığımız şehir için yazılacak çok şey var ama burada fazla söz edemeyeceğim çünkü anlatmak istediğim başka bir yer var. Zürih'te mevsim yaz ise 'Classic Trolley' yazan şirin kırmızı otobüslerle yapılan şehir turu detaylı gezmek istediğiniz yerleri seçip tekrar gelmeniz için fikir verecektir. Tramvay benzeri otobüsün açık pencerelerinden güzel binaları, göle dökülen nehir üstündeki köprüleri görebilirsiniz. Tabi ki birçok gezilebilecek kilise ve müze de bu listeye eklenebilir.


İsviçre, Zürih
İsviçre, Zürih
Zürih'te trenle her yere hızlı ve kolay ulaşılıyor. Otelimizin adresini verdiğimiz merkez tren istasyonundaki görevli bize küçük bir liste uzattı. Listede hangi numaralı trene hangi saatlerde hangi perondan bineceğimiz, nerede ve kaçta ineceğimiz şeklinde oldukça yardımcı ve detaylı bilgiler vardı. Birçok Avrupa şehrinde olduğu gibi burada da  bileti peronda makineye okutup trene bindik. Oğlumuzun sevinç çığlıklarının nedeni ise trenin iki katlı olması ve bizim üst katta yer bulmamızdı. Tren bir süre karanlık yeraltından gitse de günışığına çıkana kadar heyecanı dinmedi.

İsviçre, Zürih
İsviçre, Zürih

Zürih'te mutlaka yapılması gerekir diyeceğim şeylerden biri gölde tekne gezisi. Hava güneşli ve sıcak ama gölde çok güzel bir esinti, kıyılarda plajlar, gölde yüzen ve güneşlenen insanlar, yemyeşil parklar, tepemizde dolaşan kuşlar... Her şey o kadar güzel ki, acıktığınızı bile fark etmiyorsunuz ama küçük bir çocukla seyahat ediyorsanız o hissedecektir. Bu tura yanınızda sandviç, bisküvi ve içecekle gitmenizi tavsiye ederim. Teknede her şey pahalı. Zürih aslında oldukça pahalı bir şehir. Akşam yemeğinde ızgara etlerin yanında mutlaka denemeliyiz dediğimiz fondüyü sipariş ettik. Erimiş peynirin alttan ısıtılan fondü tenceresi ile servis edilmesi ve ekmek batırarak tadılması İsviçre'ye özgü olduğu için yemeden dönmek olmazdı değil mi? Gerçekten çok lezzetliydi.

İsviçre, Rapperswil
İsviçre, Rapperswil
Zürih'e yolumuzu düşürmüşken günübirlik bir Alp gezisine de katıldık. Bu tur özellikle Rapperswil adlı çok güzel bir kasabaya, dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Lihtenştayn'a ve Heididorf’a (Heidi kasabası Maienfeld'e) gidiyorsa bir an önce hareket etmek kaçınılmazdı. Yol boyunca gördüğümüz manzaralar; göller, dağlar, yemyeşil kırlar, bakımlı kasabalar ve evler gideceğimiz yerlere hoş bir hazırlıktı. Yeşilliklerde koşmak ve uzanmak isteği duymamak imkansız.

İsviçre, Rapperswil
İsviçre, Rapperswil, Gül Bahçeleri
Liechtenstein,  Vaduz Kalesi
İlk durağımız yemek molası da verdiğimiz tipik bir İsviçre kasabası olan Rapperswil'di. Rapperswil gölüyle, kalesiyle, sokaklarıyla, gül bahçeleriyle ve evleriyle oldukça etkileyiciydi. Rehberimiz buranın 'güller şehri' olduğunu söyledi. Kaleye çıkarak tepeden baktığımızda gül yetiştirme zamanı olmadığı için sadece yemyeşil bahçeler olarak gördük. Güllerle ne kadar güzel görüneceklerini gözümüzde canlandırdık. Gül bahçelerinin kapıları açık. İçeri girip her biri birbirinden güzel çeşmelerinden su içebilirsiniz. Kaleden bakınca Zürih gölü ve kasaba gerçekten harika bir görünüme sahip. Manzarayı her açıdan izleyebilmek için kalenin bahçesinde dört döndük. Buradan ayrılmak zor ama turu kaçırmamaya dikkat edin. Sonraki durağımız İsviçre - Avusturya arasındaki küçük ülke Lihtenştayn'dı. "Vergiler yok denecek kadar az" dendiği için başkent Vaduz'un kısa caddesinde yapılan hızlı bir alışveriş turu ve kahve - tatlı molasının ardından tekrar rengârenk manzaralar eşliğinde seyahate devam ettik.
İsviçre, Maienfeld, Heidihaus
İsviçre, Maienfeld, Heidihaus
Maienfeld'e ulaştığımızda güzel bir kır yürüyüşü yapıp Heidihaus'a gittik. Büyükbabasını ve Heidi'yi aynı çizgi filmdeki gibi inşa edilmiş kulübenin önünde hayal etmek hiç zor değil. (Daha doğrusu yazar Johanna Spyri'nin hikayede tasvir ettiğinin aynısı). Johanna Spyri şehirde bunalıp veya depresyona girince eski bir kız arkadaşının Maienfeld'deki evinde misafir edilir. Heidi'yi yazma fikri de aynı zamanlara denk düşer. Heidi'nin hikayesi anne ve babası ölünce bir süre teyzesinin ona bakması ve daha sonra ise teyzesi tarafından Alplerde yaşayan aksi bir ihtiyar olan büyükbabasının yanına bırakılması ile başlar. Sonrasında öksüz ve yetim bir kızın çocukça neşesi ve hayat karşısında coşkusu ile herkesin sevgisini kazanması anlatılır. Kasabadaki arkadaşı Peter'le ve keçileriyle olan maceraları, Peter'in ninesine yardımları ve büyükbabası ile geçen günleri bir gün şehre yürüyemeyen bir kıza, Clara'ya arkadaşlık etmesi için götürülmesi ile devam eder. Clara ile çok iyi arkadaş olur ama büyükbabasını ve kasabayı özleminden geceleri uyurgezer olarak dolaştığı anlaşılınca kasabasına geri gönderilir. Clara'nın Heidi'yi ziyarete gitmesiyle ve ondan aldığı yaşama sevinciyle yürümeye başlaması ile son bulur.
İsviçre, Maienfeld, Heidihaus
İsviçre, Maienfeld, Heididorf
İsviçre, Maienfeld, Heididorf
Heididorf'taki bu güzel kulübenin karşısında durunca ve oğlumu elleriyle keçileri beslerken görünce bir an hep burada kalsak diye düşünmeden edemedim. Arkamızdaki Alp dağları, önümüzdeki yemyeşil  ova, ağaçlar ve en önemlisi tertemiz dağ havası bize çok iyi geldi ama gerçeğe dönmemiz gerekti. Temiz havanın Heidi'nin yanaklarına verdiği köy çocuğu kırmızısı nasıl da gerçek. Biraz sonra dönüş yolunda oğlum temiz hava sarhoşu kırmızı yanaklarıyla derin uykudaydı. Eğer sizde küçükken sevgi dolu, tatlı bir kızın konu edildiği çizgi filmi izlemişseniz Heidihaus’u gördüğünüzde Heidi'nin gerçek bir karakter olmadığına inanmanız zorlaşır.

Yazı ve fotoğraflar: FİLİZ ERDOĞAN, 2011

Filiz Erdoğan'ın diğer gezi yazıları:

Beyaz Kumsalıyla, Mavinin ve Yeşilin Her Tonuyla Koh Chang
Bir Ortaçağ Şehri: Český Krumlov
Aslan Şehir: SİNGAPUR

*****
Bu sayfalardaki yazının ve fotoğrafların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.   Creative Commons License

0 comments :

Yorum Gönder



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...