25 Eylül 2009 Cuma

Dolmabahçe Sarayı Cephe Süslemeleri

Sarayın ana yapısı üç bölümden oluşur; Mabeyn-i Hümayun, Muayede Salonu ve Harem-i Hümayun. Planda birbirinden ayrı olan bu üç bölüm cephe düzenlemeleriyle bütünleşmişlerdir. Bütün sarayda olduğu gibi bu cephelerde de 19. yüzyılın eklektisizm akımının özellikleri görülür. Rönesans, Barok, Neo-klasik akımların özellikleri birlikte ele alınmıştır.

Dolmabahçe Sarayı, Mabeyn-i Hümayun

1- Mabeyn-i Hümayun: Mabeyn-i Hümayun, diğer adıyla Resmi Daire üç ana bölümden Hazine ve Saltanat kapılarından girilince görülen ilkidir. Denize paralel olan bu bölüm iki kat ve bir de zemin kattan oluşur. Resmi daireye geniş bir merdivenle ulaşılır. Orta kısmında iki katlı, üçlü bölümlenme dörder yivsiz ve mermer sütunla sağlanmıştır. Sütunlardan alt kattakiler iyon, üsttekiler korint tarzdadır. İkinci kattaki üçgen alınlıklı cephe düzenlemesi Neo-klasik yapılarda görülür. Ancak antik mimari özelliklerini çok iyi bilen Palladio 16. yüzyıla ait yapılarında da bu tarzı iyi kullanmıştır. Palladio'nun Vicenza'da inşa ettiği Villa Rotondo merkezi planlıdır ve dört tarafında da anıtsal üçgen alınlıklı sütun girişlere sahiptir. Her ne kadar Resmi Daire iki katlı olsa da girişi ve merdivenleri Villa Rotondo'yu hatırlatır. Rönesansla başlayan antik mimari ögelerin kullanılması Barok ve sonrasında Neo-klasik dönemde yaygınlaşmıştır.

Dolmabahçe Sarayı, Mabeyn-i Hümayun

Resmi Daire'nin önündeki antik tapınak girişini anımsatan kısım yapıdan öne doğru çıkıntılıdır. Bu da bir hareketlilik kazandırır. Bu kısmın iki yanında altta ve üstte Rönesans yapılarındaki gibi yuvarlak kemerli pencereler vardır. Sütunlu bölümde üst ve altta kilittaşlarıyla vurgulanmış altı pencerenin kemerlerinin yanlarında pilastrlar bulunur. Bu bölüm iki yan kanattan daha çıkıntılı düzenlenmiştir, böylece bir kademelenme olmuştur. Girişte merdiven kenarlarında büyük ayaklı vazolar içinde çeşitli bitkiler yer alır. Binada zemin ve birinci katı birbirinden ayıran bütün cepheyi dolaşan çelenkli ve bitkisel motifli bordür dolanır. Üst kattaki balkon korkulukları geometrik motiflerle süslüdür. Sütunların üzerindeki üç kademeli arşitravın üstünde frizde bitkisel kıvrımlı, volütlü ve rozetli motiflerin tekrarlandığı görülür. Üçgen alınlıklı bölümde ise oval bir form içinde altın yaldızlı tuğra, onun etrafında yine kıvrımlı bitkisel bezemeler vardır. Girişin iki kanadındaki bölümlerde merdiven yüksekliğinin alt hizasında kalan bodrum kat pencere ve duvarları Rönesans sarayları gibi düzenlenmiştir. Rönesans sarayları bodrum katıyla beraber üç katlı olarak inşa edilirdi. 1544 tarihli Mantua'daki Givlio Romano'nun evi de böyledir. Kalın derzli duvarlar ve pencere üzerindeki yukarıya doğru dikey düzenleme Resmi Daire'nin cephesinde de uygulanmıştır. Bodrum katında yuvarlak kemerli yarım pencereler demir parmaklıklarla örtülüdür. 



Binanın deniz tarafındaki bölümünde de iki katlı sütunlar üzerinde üçgen alınlık düzeni vardır. Bu cephe de ön taraftaki gibi ele alınmıştır. Yuvarlak kemerli, düz söveli ve basık kemerli pencereler Louvre'un kolonadlı cephesindekilerle benzerlik gösterir. Sarayın korkulukları Venedik'teki Jacopo Sansovino'nun Marcus Kütüphanesi, Paris'teki Versailles ve İngiltere'deki Bleinheim sarayları korkuluklarına yakın bir görünümdedir. İlki İtalyan, ikincisi Fransız ve üçüncüsü İngiliz Barok'unu temsil eden bu örneklerin bölümlü korkuluklarının tepelerinde heykeller veya topuz şeklinde tepelikler bulunur. Resmi Daire'nin de kara ve deniz cephesindeki korkuluklarında bunlara rastlanır. Korkuluklarda küt, yivli, dikdörtgen kolonlarla bölümlenme sağlanır.


Mabeyn-i Hümayun'un cephesindeki yuvarlak kemerli pencerelerin ortalarında kilittaşı bulunur. Neo-klasik görünümü veren üst katları balkon olarak yapılmış olan iki katlı sütunlu bölüm, kara ve deniz cephelerinde Harem-i Hümayun ve Veliaht dairelerinde de tekrarlanır.

2. Muayede Salonu: Garabet Balyan'ın planında Muayede Salonu merkezi bir çatı sistemiyle kaplıdır. Kareye yakın bir altyapı üzerinde içeriden kubbeyle dışarıdan çatıyla örtülüdür. Mabeyn ve Harem bölümlerinin iki katı yüksekliğinde olan Muayede Salonunun deniz tarafındaki cephesi diğerlerine oranla daha süslüdür. Sarayın orta kısmındaki bu bölüm iki katlıdır. "İki kattan oluşan bezemelerin ilk katında Kompozit, ikinci katında ise Korint düzenine ait ögeler vardır. Her iki katta da cephenin tam ortasına rastlayan dörder çift sütunun üzerindeki silme ve frizlerle, diğer bölümlere göre daha öndedirler. Bu dört çift sütunun iki yanında ise yine aynı düzenlerde ve çift olarak yapılmış dörder pilastır görülür"(1).

Dolmabahçe Sarayı, Muayede Salonu
Cephede ikili sütun düzenlemesi Dolmabahçe Sarayı'ndan daha sonra yapılan (1861-1874) Paris Opera Binasında bütün cephe boyunca tek kat olarak sekiz çift sütun şeklindedir. Venedik'teki daha erken tarihli Barok bir yapı olan Scalzi Kilisesi'nin (1670) cephesinde de çift sütunlu düzenleme vardır. Bu yapının da iki katında üstte dört çift sütun, altta ise yanlarda üçer çift sütun ve ortada giriş bulunur. Scalzi Kilisesi'ndeki sütunlar yivsizdir ve ilk katta korint, ikinci katta kompozit sütun başlıklıdır. Muayede Salonu cephesi antik öğeleriyle, Barok düzenlemeleriyle ve çok süslü olmasıyla İspanyol saray ve katedrallerinin hareketli ve bol bezemeli görünümünü hatırlatır. İspanya'da 18. yüzyılda dış dekorasyonun vurgulanması aşırı biçimde gelişir. Egzotik ögelerle yapılan süslemecilik başlar. Muayede Salonu'nun cephesinin giriş katındaki sütunların üzerindeki friz ile altında ve üstündeki bezemeli silmeler kompozit düzendedir. Ancak sütun başlıklarının üzerinde olması gereken üç kademeli arşitravın yerine bezemeli ince silmeler yer alır. "Barok bezemeli frizin üzerinde diş kesimi, yumurta frizi, konsol ve sima vardır. İkili sütunların aralarına rastlayan yedi adet kemerli pencerenin iki yanında birer kompozit sütun görülür. Bu sütun başlıkları ikili sütun başlıklarından daha sadedirler ve tek bir akantus sırasına sahiptirler. Sütunların yivleri çift kademelidir. Sütun başlıklarının üzerindeki friz lotus, palmet motifleriyle bezelidir." (2)

Giriş katın pencere üstleri Rönesans saraylarındaki gibi yuvarlak alınlıklıdır. Alınlık içinde renkli camlı pencere, onun altında dikdörtgen ve yere kadar inen pencereler vardır. İkinci kattaki ikili sütun dizileri arasındaki ikişer pencereler birinci kattakilerden daha küçüktür ve aralarında küçük bir sütun vardır. Bu sütunların kaideleri ve gövdeleri antik düzenden farklıdır. Gotik kiliselerdeki pencereleri hatırlatan ikili pencerelerin iki yanında yivli pilastrlar ve Bizans ve Korint başlıklarına benzer sütun başlıkları görülür. Sütunların ve alınlıkların üzeri S ve C kıvrımlı barok bezemelerle süslü, onun üzerinde çiçek ve yaprak bezemeli friz, bir sıra yumurta dizisi ve üzerinde yuvarlak ve kırık bir alınlık bulunur. İki kırık alınlığın içinde ve dışında üzerlerindeki çiçek motifli yuvarlak iki madalyonın çevresinde yumurta dizileri sıralanır. Alınlığın ortasında girland ve konsollar dikkati çeker. Çatıdaki korkuluklarda görülen motifler ikinci kattaki pencerelerin altında da kullanılmıştır. Buradakiler antik mimari ögeleri olan triglif ve metoplara benzemektedir. Pencerelerin iki yanındaki pilastrların yanında dikey olarak rumi ve çiçek motifleri sıralanmıştır. Pilastrlar ve sütunlar cepheye hareketlilik getirmiştir. Dekoratif etkiyi arttırmak için kompozit başlıklı, yivli ve çıkıntılı gömme sütunlar kullanılmıştır. Bodrum katının kare ve yarım yuvarlak pencereleri demir parmaklıklarla örtülüdür. Burada da ortadaki çiçek motifinin etrafında içi içe geçen kıvrımlar ve motifler yer alır.


Girişin önündeki yuvarlak merdiven kenarlarında yüksek kaideler bulunur. Kaidelerin üzerindeki bezemelerde de akantus, palmet, içinde çiçek olan madalyon, askı çelenk gibi süslemeler dikkat çeker. Merdivenin düzenlenişi Barok'un hareketli mekanına uygundur. Alçak tutulmuş basık basamaklar mermerden yapılmıştır. Sekiz basamaklı yuvarlak merdivenin, iki yandan kaidelerle ilk kat sütunların üzerinde durduğu payeler arasında da basamakları bulunur. Böylece üçlü bir giriş söz konusu olur. Bu bölümlerdeki yükseklikten sonra sekiz basamak daha çıkılır ve ortadaki kapıya ulaşılır.

Notlar
 

(1) Karamani, Arzu, "Dolmabahçe Sarayı Cephe Süslemelerinde Antik Mimari Ögeler", Milli Saraylar, 1992, s: 39
(2) Karamani, Arzu, a.g.e., s: 40

NALAN YILMAZ, 2 Aralık 2002 Pazartesi, Hürriyet, Agora


Dolmabahçe Sarayı ile ilgili diğer yazılar: 

Dolmabahçe Sarayı Kapı Süslemeleri
Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı'nın Süsleme Özellikleri

*****Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.  Creative Commons License

0 comments :

Yorum Gönder



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...