31 Ağustos 2016 Çarşamba

İznik'te Tarihin İzinde

Bursa iline bağlı ve gölün doğu kıyısında kurulu olan İznik tarihi ve doğal güzellikleri,  dini ve sivil mimari eserleriyle birlikte Osmanlı'da çinicilikte de özel bir yere sahip.  Bitinya Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu için önemli bu yerleşim surlarla çevrili. Günümüze kadar ulaşan 5 km uzunluğunda ve 13 m yüksekliğindeki  surların 114 burcu,  4 ana kapısı (İstanbul, Lefke, Yenişehir ve Göl Kapı), 12 tali kapısı var. Roma Dönemine tarihlenen surlar kuşatmalar nedeniyle sürekli tahrip olduğu için onarım görmüş. Bugün İstanbul, Yenişehir ve Göl Kapı araç ve yaya trafiğine açık.

Bizans, Selçuklu ve Osmanlı'nın kısa bir süre başkenti de olan İznik eski adıyla Nikea dikkate değer bir ilçe... Çok sayıda uygarlığın yerleştiği antik kent türbeleri, camileri, kiliseleri, hamamları, surları, tiyatrosu ve diğer yapılarıyla  açık hava müzesini andırır. Altınşehir İznik'e en az bir günü ayırarak gezmek Anadolu'nun kültürel ve tarihi zenginliğini keşfetmek açısından harika bir fırsat.

İlk kez üniversitede arkeoloji ve sanat tarihi öğrencisiyken gittiğim İznik'te geçen hafta çektiğim fotoğrafları buraya ekliyorum. Tarihi ve kültürel gezilerden büyük mutluluk duyan biri olarak o zamandan hatırladıklarımla şimdiki geziyi birleştirdiğimde İznik'in görkemli bir geçmişi olduğunu yeniden fark ettim. Keşke daha fazla ilgi görse, değeri bilinse ve turizm açısından da önemli bir destinasyon olsa...

İznik Surları, İstanbul Kapı
İznik Surları, Lefke Kapı
İznik Surları, Yenişehir Kapı


İznik Surları, Göl Kapı
İznik Ayasofya Cami, 4. yüzyıl
4.  yüzyılda bazilika planlı olarak inşa edilen Ayasofya'da 787 yılında 7. konsil toplanır. Orhan Gazi 1331'den sonra kiliseyi camiye çevirir ve kare kaideli bir minare ile beşgen bir mihrap ekletir. Çeşitli zamanlarda restorasyonlar geçiren yapı bugün hem ziyarete hem de cami olarak ibadete açık. Cami surlarla çevrili İznik'in dört kapısından gelen yolların kesiştiği noktada yer alıyor. Dikdörtgen planlı ve üç nefli bazilikal planlı yapı farklı dönemlere ait malzeme ve duvar teknikleri gösteriyor: mermer, kesme taş, tuğla, moloz taş vb... Ayasofya Cami'nde Bizans dönemine ait bazı fresk ve mozaik kalıntılarına da rastlamak mümkün.

Osmanlı Mimarisi'nin ilk örneklerinden İznik Yeşil Cami, 1378-1392
İznik Yeşil Cami özellikle minaresindeki çinileriyle ünlü Osmanlı erken döneminin dikdörtgen planlı, üç bölümlü, mermer mihraplı ve tek kubbeli önemli yapılarından biri. Ana bölümün üzerinde 11 m çapında kubbes yer alır. Anıtsal yapının iç ve dış duvarları mermer bloklarla kaplı. Anadolu Selçuklu minarelerinden etkiler taşıyan, çeşitli renk ve motiflerle süslü minaresi ana beden duvarlarının kuzey-batı köşesinde yükseliyor. Doğu-batı doğrultusundaki son cemaat yerine alınlıkları taş süsleme örnekleri açısından önemli iki pencereyle açılıyor. Bu bölümdeki korkuluk levhaları geometrik geçmeli ajurlu taş oyma tekniğinde. Bütün sütun başlıklarının, mimari süslemelerinin, taş ve mermer malzemesinin orijinal olduğu cami İznik'in incisi gibi.

İznik Müzesi (Nilüfer Hatun İmareti), 1388 ve Şeyh Kutbeddin Cami, 15. yüzyıl

Ters T planlı imaret yemek dağıtmak amacıyla yapılmış bir hayır kurumu. Kiremit kubbeler ve tonozlarla örtülü yapının önünde anıtsal görünümlü beş kemerli açıklıktan oluşan revak dikkat çekiyor. Cephelerdeki tuğla ve taşla oluşturulan süslemelerin çeşitliliği göz alıyor. İmaret bugün arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkarılan eserlerin sergilendiği müzeye dönüştürülmüş. Restorasyondan dolayı ziyarete kapalı olduğu için gezemedik ne yazık ki. Şeyh Kutbeddin Cami'nin duvarları içte moloz, dışta kesme taş ve tuğla ile çerçeveli şekilde düzenlenmiş. Kuzeybatısında bitişik kare planlı ve pandantif kubbeli türbe görülür. Kübik kaideli, silindirik gövdeli ve tek şerefeli minaresi türbenin kuzeydoğusunda.



İznik Mahmut Çelebi Cami, 1442-1443

Kuzey cephesinin kapı kemeri üzerinde inşa kitabesi bulunuyor. II. Murat döneminde vezir Mevlevi Mahmut Çelebi tarafından inşa ettirilen yapı kare planlı ve sekizgen kasnaklı tek kubbeli. Ahşap kanatlı kapıyla girilen üç bölümlü son cemaat yeri dikdörtgen planlı ve orta kısmı dilimli kubbe yanlar kubbemsi tonozlarla örtülü.
İznik I. Murad Hamamı, 14. yüzyıl

Dikdörtgen planlı ve kadınlar ve erkekler bölümünden oluşan çifte hamam olarak inşa edilmiş I. Murat Hamamı bugün kültür merkezi olarak kullanılıyor. Yapının içinde sergiler düzenlenirken bahçesinde bir kafe ve etrafında hediyelik eşya satan dükkanlar -Çiniciler Çarşısı- sıralanıyor.
İznik'te 10. yüzyıla ait şapel kalıntıları
İznik Gölü
*****Bu sayfadaki yazının ve fotoğrafların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir. Nalan Yılmaz adıyla tüm yazılar 'Creative Commons Attribution Noncommercial-No Derivative Works 3.0 Unported License' altında tescillidir.   Creative Commons License 

0 comments :

Yorum Gönder



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...